Vitaminler küçük miktarlarda olsalar bile sağlıklı beslenebilme adına almamız gereken bazı organik maddelerdir. İlk kez 1600’lü yıllarda gemi tayfalarında görülen diş eti kanamaları, dişlerin düşmesi ve genel durum bozukluğu ile seyreden bir hastalığın bu insanların diyetlerine turunçgillerin eklenmesi ile düzeldiğini gören Sir James Lancester ile vitaminlerin ilkel farkındalığı gerçekleşmiştir. İlerleyen zamanlarda böyle maddelerin olabileceği bilinse de 1912 yılında yapılan bazı hayvan deneyleri ile büyüme ve yaşama için gerekli bazı besinsel faktörlerin olduğu kanıtlanmış ve bunlara vitamin denilmiştir. Dengeli bir beslenme ile gerekli vitamin ve mineralleri vücudumuz genel olarak alır. Vitaminler suda eriyen (B grupları ve C ve H vitamini gibi) ve yağda eriyen (A, D, E, K vitaminleri gibi) özelliklere göre sınıflandırılırlar. Bazı vitamin olup olmadığı netlik kazanmayan ama vitamin ayarında işlevleri olan organik maddeler de (Kolin, karnitin, PABA, Koenzim-Q gibi) vardır. Sonuçta bunların eksikliği vücudumuzda ciddi sıkıntılara, hastalıklara ve hatta ölümlere neden olabilir. Vitamin eksikliği içerisinde olup olmadığınızı anlamak için kendinizi basitçe değerlendirerek sonuca yönelebilirsiniz. Çünkü vücudunuz bunların eksikliğinde sizlerle adeta konuşur. Bu konuşmayı sizler duyarsınız ama anlamını genellikle hekimler çözer. Kısaca anlatayım:
1-Kırılgan saç ve tırnaklarınız var: Ender görülse de Biotin (B7 vitamini) eksikliğinde bu durum ortaya çıkabilmektedir. Ek olarak kronik yorgunluk, kas ve eklem ağrıları, ellerde ve ayaklarda kramplar ve karıncalanmalar olabilir. Özellikle çok sigara içenlerde, hamilelerde, uzun süre antibiyotik alanlarda, çiğ yumurta içenlerde ve bazı kronik bağırsak hastalıklarında bu eksiklik sıktır.
2-Ağız içinde ülserler ve dudak kenarlarında çatlaklar: Genel olarak demir ve B grubu vitaminlerin eksikliğinde oluşurlar.
3-Diş eti kanamaları: Travmatik bir olay olmamış ise (kaba bir fırça ile diş temizliği gibi) genellikle C vitamini eksikliği söz konusudur. Vücut C vitaminini dışarıdan almak zorundadır, kendi yapamaz. Yapılan çalışmalar genel olarak nüfusun % 13-30 kadarında yeterli C vitamini olmadığını göstermektedir. Kolay morarmalar, ileri derecede halsizlik, yavaş yara iyileşmesi ve ciltte pul pul dökülmeler de C vitamini eksikliğini gösterebilir.
4- Gece görüşünün azalması ve göz kuruluğu: A vitamini eksikliğinde görülebilir. Göz canlı görünümünü kaybeder. Bu vitamin gelişigüzel kullanılmamalıdır. Yüksek dozlarda hayatı tehdit edebilir.
5-Kepeklenme: Sadece saçta değil yüz, üst göğüs, koltuk altı ve kasıklarda da görülebilir. Değişik etkenlerin yanında B grubu vitaminlerin ve çinkonun eksikliğinde oluşabilirler.
6-Saç dökülmesi: Besinsel açıdan ele alındığında demir, çinko, B3, B7 vitaminleri, Alfa-Linolenik asit gibi maddelerin eksikliğine bağlı olabilmektedir.
7-Deride kabarcıklar: Yanaklarda, kollarda, kalçalarda, küçük kırmızı kabarcıklar (üşüme esnasında tüylerin dibinde oluşan kabarcık benzeri) A ve C vitamini eksikliklerinde de oluşabilir. Tıbbi tedavi için verilen kremler yanında bu vitaminlerin eklenmesi de yarar sağlayabilir.
8-Huzursuz bacak sendromu: ABD’de oranı % 10 dur. Son yıllarda çalışmalar demir, magnezyum ve C vitamini eksikliği ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir.