Kıymetli okurlarım. Dünya tertemiz bir dünya değil. İyiler ve kötülerin savaşları insanlıkla birlikte başladı ve var gücü ile devam ediyor. Her meslekte olduğu gibi sağlık ile ilgili konularda da yanıltıcı, yanlış ve özellikle hazırlanarak sunulan bilimsel veriler düzenlenebilir. Bazı zamanlar bazı çıkarlara hizmet etmek için hazırlanabilirler. Her zaman söylediğim gibi bağımsız bilim insanlarının verileri ve kendi gözlemleriniz sizlere en doğru yolu gösterir. Aşağıda kısa başlıklar halinde hazırladığım bilgilerin sizlere yararlı olacağını umuyorum.
1-TEREYAĞI KANSERDEN KORUYOR: Yıllarca kolesterol korkusu ile tüketmekten korktu insanlar. Oysa anne sütünde de kolesterol bol ve küçücük bebeklere veriyoruz. Düşünün, bebeğe can katan madde bizi büyükken öldürüyor. Bu komedi gibi olaya yıllarca inandık ve halen bir çok kişi inanmaya devam ediyor, ettiriliyor. Journal Of Nutrition adlı dergi tıp dünyasının saygın dergilerindendir. Tereyağının (doğal olması koşulu ile) içinde bulunan CLA, butirik asit ve sfingomyelin gibi güçlü antioksidanların özellikle kolon, akciğer, meme ve derinin malign melanom adlı kanserinden koruduğunu belirtiyor. Başka çalışmalar kolon kanserinde tümör yayılımını azalttığını da destekliyor. Dünyaca ünlü kalp cerrahlarının çalıştığı Cleveland Kliniği tereyağının yararları ile ilgili broşürler hazırlayıp dağıtmıştır. İnternet üzerinden sizler de buna ulaşabilirsiniz.
2-PEYNİR TÜKETİMİ KARACİĞER YAĞLANMASINI AZALTIYOR: Kopenhag Üniversitesinin 139 hasta üzerinde gerçekleştirdiği bir çalışma tam yağlı peynirlerin HDL miktarını yükselttiğini, bazal metabolizma hızını arttırdığını ve karaciğer yağlanmasını azalttığını göstermiştir. Güney Fransa’nın ünlü rokfor peynirleri ile yapılan sayısız çalışmalar yüksek tansiyonun tedavisinde bu peynirlerin yararlı olduğunu ve ilginç gelse de kilo vermeye yardımcı olduklarını kanıtlamıştır. Şeker hastalarında da bu peynirler kan şekerinin düzenlenmesine yardımcıdır. Oysa yağsız ve kibrit kutusu kadar peynir masalları ile yıllarca umut dağıtılmaya çalışıldı.
3-GÜNDE 2 ADET YUMURTA. İYİ Mİ, KÖTÜ MÜ: 2018 Yılı’nda Avustralya, Sdney Üniversitesi’nde yapılmış bir çalışmadan söz edeceğim. Aşikâr olmayan şeker hastası, belirgin şeker hastası, fazla kilolu ve obez bir grup hastaya haftada 12 ve haftada 2 yumurta vererek gözlemler yapılmış. Bu gözlemler sonucu hastaların hiç birinde beklenen kolesterol yüksekliği olmamış. Dışarıdan alınan kolesterolün kan kolesterolünü aşırı oranda yükseltmediğini bir kez daha kanıtlayan bu çalışma, adı sayılan hastalıklar için de yumurtanın son derece yararlı bir gıda olduğunu kanıtlamış. Doğal yumurta içerdiği bir çok amino asit (protein alt birimleri), vitamin, antioksidan ve mineraller ile vücudumuzun bir çok hücresinin adeta tuğlalarını oluştururlar. 22 gün bir tavuğun altında kalan bu harika besin deposu bir canlıyı oluşturacak bütün her şeye sahip olduğu için çok kıymetli. Yıllarca korkarak yedirmediler değil mi? Nerede ve neden yanlışlar yapıldı? Hiç düşündünüz mü, yumurtayı kahvaltılardan kaldırdığımızda doymak için onun yerine bir şeyler konmalıydı? Neler konuldu? O güzelim kahvaltı sofralarımız hangi hazır ve besleyicilikten uzak gıda müsvetteleri ile dolduruldu.
Kıymetli okurlarım. Kirlenen, kirletilen dünyamızda halen doğal gıdaları bulma olanaklarına sahibiz. Halen semt pazarlarımız, kooperatiflerimiz (ki devletimiz, üniversitelerimiz bu konularda çok aktif çalışmakta), peynirciler çarşılarımız var. Cep telefonlarımızda parmaklarımız biraz da buraları keşfetmek için tıklarsa siz sağ ben selâmet yaşar gideriz.