Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Her eve lazım

Çok karşınıza çıkar bu cümle. Bir şeyin satarken önemini vurgulama amacını taşır. İhtiyacınız olmadığını düşünmeyin, bir zaman gelecek mutlaka gerekli olacak gibi bir algı yaratır insanda ve çoğu zaman doğrudur da. Tıpkı aşağıda belirttiğim ve sahiplendiğinizde yararlanacağınızı düşündüğüm bilgiler gibi.

Arının ağzında bal vardır ama gerisinde de iğne. Biri çok tatlıdır ve keyif alırsınız. Diğeri ile ise hastanelik olabilirsiniz. Tıpkı arı zehirinin yaptığı allerjik reaksiyonlar gibi bazı gıdalar da bizlerde allerjilere, hassasiyetlere sebep olur. Bu hassasiyet sadece kaşıntı şeklinde karşımıza çıkmaz.

Gıdalara karşı hassasiyetin en önemli göstergelerinden birisi çok dikkat etmeme rağmen kilo veremiyorum şeklinde olan yakınmadır. Bir diğeri şişkinlik yapması, aşırı gaza sebep olmasıdır. Sigara içmiyorsunuz, bir boğaz enfeksiyonunuz yok, ateşiniz de yok, boğazınızı tahriş edici bir şey de içmediniz ama boğazınızda sizi rahatsız eden bir gıcıklanma varsa bu da bir hassasiyet göstergesidir. Saçlarda kepeklenme, deride kaşıntı, pullanma da aynı sebeplerden dolayı oluşabilir.

Gece yattınız, stresli değilsiniz, kafanızı meşgul edecek bir hadise de olmadı ama uyuyamıyor veya sık sık uyanıp duruyorsunuz. Akşam yemeğinde karbonhidrattan zengin besleniyorsanız, hele şeker içeriği yüksek ve bol kalorili gıdalar dediğimiz gıdalardan alıyorsanız (kek, pasta, makarna, tatlı vs) uyku kaliteniz bozulur. Akşam dengeli beslenmeli ve en önemlisi lif oranı yüksek gıdalardan da mutlaka almalısınız (yeşillikler, bazı meyve kabukları ve bakliyatlar gibi).

Ülkemizde şeker hastası olan bireylerin sayısı bir hayli fazla. Giderek de artıyor. Şeker hastaları hem açlık, hem tokluk hem de hemoglobin A1c dediğimiz ve 3 aylık ortalama şeker düzeyi hakkında bize bilgi veren bazı değerlere baktırırlar. Hemoglobin A1c özet bir tanımla şeker ve proteinin birleşmesidir. Ne kadar yüksek ise vücutta da o kadar yüksek serbest radikal (hücre bozucu ve kansere yol açan maddeler ) var demektir. Bu da bizi  hızlı bir şekilde ölüme götürür. 6 yıl içinde Hemoglobin A1c düzeyi yüksek olanlar olmayanlara göre  2 kat daha fazla beyin dokusunu kaybediyorlar. Buna beyin atrofisi diyoruz ve en başta bunama şeklinde karşımıza çıkıyor.

Hep yemekten bahsetmek, daha sabah kahvaltısından itibaren kileri, mutfak dolaplarını, buzdolabının içini düşünmek, gece uyanıp buralardan şekerli, trans yağlı yiyecekleri tüketmek ciddi bir duygusal açlık göstergesidir. Ayrıca gıdanın tadını almadan adeta çiğnemeden yutmak da bu tanıma uyar. Bunu muhabbet konusu yapmak karşınızdakine ruhsal yönden sıkıntılı olduğunuzu en kolay yoldan anlatmaktır.

Duygusal açlık çeken ve en ufak bir sıkıntıda kendini yemeğe veren, şekerli, trans yağlı ve unlu gıdaları sık sık atıştıran kız ergenleri ileride tıkanırcasına yemek sendromu dediğimiz bir durum beklemektedir ve erken önlem bu kızları yeni ve sağlıklı bir hayata kavuşturmak açısından çok önemlidir.

Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz (Moliere).

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X