Dünya binlerce yıldır iyiler ve kötüler arasındaki denge ile dönmeye devam ediyor. Öyle de devam edecek gibi duruyor. Gece aydınlığa çıkıyor ama ertesi gün yine gece oluyor. Ben formatım gereği yere tükürenlerden, çocuk tacizcilerinden, trafik magandalarından, özürlü kaldırımlarına park edenlerden, münafıklardan değil, sağlıkla ilgili kısımlarından bahsedeceğim.
Son kullanma tarihi gelen peynir ve sucuklar yenileri ile karıştırılıp satışa sunulabiliyor. Yoğurdun kıvamını artırmak için nişasta kullanılabiliyor. Süte kıvam vermek için domuzdan elde edilen jelatin kullanılabiliyor. Bal da çok hile katılan ürünlerden. Renklendiriciler, nişasta şurubu kullanılabiliyor. Zeytinyağına, tereyağına daha düşük kalitelerdeki yağlar eklenebiliyor. Dilimizdeki tat tomurcukları ile beynimizi büyüleyen ve insan sağlığına olumsuz etkileri olan bazı katkı maddeleri çeşitli et ürünlerine, yemeklere katılabiliyor. Baharatlara farklı kimyasallar karıştırılabiliyor. Daha neler neler. Güvenilir ve bakanlık onayı almış firmalar tercih edilerek büyük ölçüde bunlardan korunmak mümkün. Ülkemizde binlerce sayıda merdiven altı imalât yapan firmaların varlığından söz ediliyor. İlgili bakanlığımız belirli aralıklar ile hileli ürün yapan firmaları tesbit edip halkımıza duyuruyor.
Bağımsız bilime inanan, hurafeler ile işi olmayan bir hekimim. Tarih boyunca hem kendi milletimizden hem de diğer milletlerden yetişen bilge insanların tecrübelerine ve aklına hep hayranlık duyarım. Şems-i Tebrizi diyor ki: “Kâinat, yekvücut, tek varlıktır. Herkes ve her şey görünmez ipler ile birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma. Bir başkasının, hele hele senden zayıf olanın canını yakma. Bir koyar, bir alır insan ve bilmeden kendi hesabını dürer.’’ Sadece bizim kültürümüzden çıkmıyor bunu gören bilgeler. Bir diğeri de Montaigne’den: ‘’Kötülük yapan kötülüğün daha beterini görür. Arı gibi, iğnesini batırıp can yakar ama ölür gider’’
Bugün gıdaya hile katarsın. Onu yiyen masum anne ve karnındaki bebeğin canı ile oynarsın. Sınava girecek öğrencinin sağlığını bozarsın. Kimilerini kanser yaparsın. Alma zamanı da geldimi ne belâlar ile karşılaşırsın kim bilir. Kızın istemediğin biri ile evlenir, sınava giderken kaza geçirir, gözün gibi baktığın araban ile takla atarsın, testereler ile seni hurdadan çıkarana kadar acılar içinde ve kan kaybederek ölürsün. Bağışlayın ama daha ne örnekler verilebilir düşünün. Etme bulma dünyası bu dünya. Hiç şüpheniz olmasın. Ne koyarsan aşına o gelir kaşığına.
TAHİN
23 Haziran 2019 kaynaklı bir makale, sofralarımızın vazgeçilmez gıda maddelerinden olan tahinden söz ediyor. Genetiği ile oynanmamış, doğal susam kullanarak elde edilen tahin gerçekten çok yararlı. Demir emilimi için, kan basıncının düzenlenebilmesi ve pıhtı oluşumunun engellenmesi için vücudumuza gerekli olan bakır elementini bol miktarda içeriyor tahin. 3 yemek kaşığı alındığında günlük ihtiyaç için yeterli.
Eskiden beri emziren annelerin sütünün artması için tahinin çok etkili olduğu bilinmektedir. Tahin aynı zamanda yüksek tansiyonu düşürmede ve trigliserid düzeyinin azaltılmasında da yararlı. Selenyum, tiroit fonksiyonlarının sürdürülmesinde, üreme sağlığında ve büyüme hormonu işlevi için gerekli bir elementtir. Tahinde hatırı sayılır oranda selenyum vardır. Uzun süre kullanımda osteoartrit (eklem iltihabı) göstergelerinden olan MDA denilen enflamasyon belirtecini azaltan tahin sofralarımızdan eksik etmememiz gereken bir gıda maddesidir.