Obezite ile birlikte Tip 2 şeker hastalığı dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmaktadır. Şu an tüm dünyada 400 milyondan fazla Tip 2 şeker hastası var. 2040 yılında dünya nüfusunun % 40’ının bu gidişle şeker hastası olacağı tahmin ediliyor. Bu kadar hızlı artış, olayın genetik olma ihtimalini daha da aşağılara düşürüp asıl sebebin çevresel kaynaklı olduğunu açıklıyor. Hareketsiz yaşam tarzını tercih etmemiz ve besinlerimizdeki değişiklikler asıl neden. Gıdaların içerisinde bulunan birtakım maddeler hücresel ve moleküler düzeyde metabolizmamızı o kadar olumsuz etkiliyor ki sonuçta bu lânet hastalığa yakalanıyoruz.
Demek ki anne ve babamda hatta soyumda şeker hastalığı yok, bende de olmaz dememeli. Son zamanlarda artmış su ihtiyacı, idrara fazla çıkmak, hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak (ofis çalışanları, taksi vb araçları kullananlar, mesleklerini genellikle oturarak yapanlar gibi), özellikle karında yağ birikimi sonucu eski gömlek, pantolon, ceket, etek gibi giysilerin üzerinize olmaması, yaralarda geç iyileşme, saç ve tırnak bozuklukları, yemekten sonra ki genellikle öğle ve akşam öğünü sonrası uyku basması, baş dönmeleri, sinirlilik halleri, tansiyon değişiklikleri, bulanık görmeler, cinsel fonksiyonlarda bozulma gibi durumlarda olayı ciddiye almalı ve bu adı tatlı ama kendisi zehir olan hastalığa yakalanıp yakalanmadığımızı araştırmalıyız. Genellikle yapılan hatalardan birisi de şudur. Kişi ne zaman kan şekerime baktırsam aç karnına 115-120 ölçüyorlar ve bu da laboratuvar kâğıdındaki değerlere göre normal sınırlarda diye seviniyor. Oysa 2000 liraya satılan bir ceketle 1999 liraya satılan bir ceket arasında ne kadar fark varsa bu da öyledir. Önemli olan kan şekerinizi daha düşük seviyelerde tutmak, açlık insülin düzeylerinizi ve HbA1c düeylerinizi dikkatle takip edip ona göre önlem almaktır.
OBEZ GENÇLERDE BEYİN HASARI
Sadece ABD’de obez çocuk ve ergenlerin sayısı 1970 lerden sonra 3 kat artmıştır. Tüm dünyada ise 5 yaş altı çocuklarda obez olanların sayısı son 15 yılda 30 milyondan 41 milyona çıkmıştır. Kuzey Amerika Radyoloji Derneği’nin bir çalışma gerçekleştirmiş. Bu çalışmaya göre obez gençlerin beyin dokusunda obezitenin yarattığı kompleks bir takım iltihabi olaylar sonucu tahribatlar gelişmektedir. 59 u obez, 61 i sağlıklı ergenlerden oluşan iki grup ile karşılaştırmalı yapılan bir çalışmayı sizlere aktaracağım. Bu çalışmada özel bir MR tekniği kullanılmış. Çalışma grubundan Dr. Pamela Bertolazzi obez ergenlerde her iki beyin yarısını birleştiren kısımlar da dahil iştah, bilişsel işlevler ve duygu durumları ile ilgili bölgelerde daha çok tahribat bulunduğunu belirtti. Hem leptin hem de insülin direnci bu tahribata katkıda bulunmaktadırlar. 25 Kasım 2019 tarihinde yayınlanan bu çalışma ilerleyen zamanlarda kilo verdikten sonra etkilenmiş gençlerin beyin dokusundaki tahribatın ne kadar düzeleceğinin de araştırılılacağını belirtiyor.
Sınavlardaki başarı durumları, sosyal hayata katılımları, ruhsal gelişimleri gözönüne alındığında tıbbi bilginiz olmasa bile obez ergenlerde bir takım değişiklikler olduğunu gözlemlemişsinizdir. Neden olmasın ki. Beyin hücrelerini omega-3 kullanarak da yapabilirler, trans yağlar da. En kaliteli beton kullanarak da ev yaparsınız güneşte kurumuş toprak kalıplardan da. Ama deprem geldimi gözünün yaşına bakmıyor. Sağlam olan dimdik ayakta kalıyor.