Elbette buna benzer kalabalıkları her bayram arefesinde yılbaşı öncesi yaşıyoruz.
Fakat, Bursa Uzun Çarşı’da bayram öncesi çektiğimiz bu fotoğrafın başka anlamı var.
Malumunuz, ülkemiz döviz kuru üzerinden ekonomik bir saldırı ile karşı karşıya.
Dolar ve Euro kurunu oynatarak, ülkemizi ekonomik anlamda kıskaca almak isteyen şer cephesi bunda çok başarılı olabilmiş değiller.
Halkımızın, ülkemiz üstünde oynanan oyunu fark ettiğini görmek güzel.
O kısaca rağmen binlerce Bursalı kurban bayramı öncesi alışveriş için kentimizin tarihi hanlarını, çarşılarını tercih etti.
Arefe öncesi çektiğimiz fotoğraf, çıkarılmak istenen suni ekonomik krizin aksine görüntüler sergiliyor.
Adım atacak yer bulunmayan çarşıda esnaf ne kadar memnun olmuştur bilmiyoruz ama, bunca insanın akın akın alışveriş için çarşılarımızı tercih etmesi sevindirici.
O fotoğraf aynı zamanda son dönem yerli malına ilginin daha da arttığının da bir göstergesi.
Elbette alışveriş merkezlerimiz de tıklım tıklım doluydu. Fakat çarşıdaki hareketlilik bize göre daha anlamlı.
Çünkü buradaki satılan ürünlerin neredeyse tamamı yerli.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın da Payitaht Çarşı Alışveriş Günleri kampanyası ile de teşvik ettiği çarşının böyle canlı, cıvıl cıvıl bir görüntü vermesi ekonomi yönetiminin de görmek istediği bir durum.
Elbette bu görüntüden Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği’nin de memnun olduğunu söyleyebiliriz.
Birlik Başkanı Muhsin Özyıldırım ile her sohbetimizde çarşıları vatandaş için daha cazip kılma adına yeni yeni çalışmalar yaptıklarını öğreniyoruz.
Hareketlilik BTSO kampanyası ile 3 Kasım’a kadar sürecek.
Çarşı’dan alışveriş yaparak üstelik 100 lira karşılığında sıfır bir otomobil ikramiyesi ile de ödüllendirilebilirsiniz.
Lafın özü, bugünlerde bize dövizle balans ayarı çekmeye çalışanlara Bursa Uzun Çarşı’dan verilen bu görüntü aslında çok mesaj yüklü.
Çıkarılmak istenen krize rağmen vatandaş çarşısından, alışverişinden vazgeçmiyor.
Buna bir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı ABD menşeeli ürünlere boykot çağrısına yüksek katılım da eklenirse, o vakit meşhur deyimle, krizin Türkiye’yi bir kez daha ‘teğet’ geçmesi sağlanabilir.
Gündem yerel seçim
Türkiye’nin gündeminde ekonomik kuşatma kadar erken bir yerel seçim tartışması da var.
Siyasi parti liderleri ve sözcüleri söylentiyi yalanlasalar da Türkiye’nin önümüzdeki süreçte ana gündem maddelerinden biri de bu olacak gibi.
Erken seçim ne zaman olur ya da gerçekten zamanında yapılır mı? Bunun telaşının şimdiden başladığını söyleyebiliriz.
Özellikle yeniden görev bekleyen belediye başkanlarımız için bir hareketlilik söz konusu.
Yeni projeler, yeni ekipler, yeni vaatler…
Hepsi yeni dönemde tekrar koltukta kalabilmek için çalışmaya başladılar bile.
Türkiye’deki belediyelerin çoğunluğunu elinde bulunduran AK Parti yerel seçimleri önemsiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tecrübeli bir yerel yönetici olan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’yi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaparak 2019’a seçimine verdiği göstermiş oldu.
Özhaseki’nin, AK Parti’nin elindekilere önümüzdeki yerel seçimde yeni belediyeler ekleme adına bir avantaj sağlayacağını düşünüyoruz.
Muhalefet partileri AK Parti’ye karşı psikolojik üstünlük kurmak için, tıpkı erken genel seçimde olduğu gibi İstanbul ve Ankara’da ittifak kurabilirler.