Dün gazeteleri okurken, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun ildeki aşı kapasitesinin ancak yüzde 20-30’unu kullandıklarını açıkladığı habere takılı kaldık.

Düşünebiliyor musunuz?

Çağın illeti en çok dünya metropolü İstanbul’u ve buradan yayılmayla da Anadolu kentlerini kasıp kavuruyor.

Fakat, İstanbulluların yüzde 70’i sırası geldiği halde, aşı randevusu almıyor ya da aldıkları randevuya gitmiyorlar.

Çok düşündürücü bir durumla karşı karşıyayız.

Kimileri aşı bulmak, aşı olmak için can atıyor, kimisi de birilerinin akıl karıştırmasıyla aşı olmaktan imtina ediyor.

Ne ara böylesi vurdumduymaz bir millet olduk çıktık?

Devlet yurttaşını koruyabilmek için milyonlarca dolar ödeyip temin ettiği aşıları ücretsiz vurma amacıyla her türlü hazırlığını yapmış, bizim insanımız bunu olmaktan kaçınıyor.

Vaka sayılarımız 60 bini geçmiş. Her gün 300’e yakın insanımızı bu nedenle toprağa veriyoruz.

Her evde bir yangın var.

Bulaş zinciri önlenemez hızla ülkeyi sarmış durumda. Zoraki kısıtlamalarla sayıyı düşürme çabaları da ne yazık ki, kalıcı olmuyor. İlk gevşemede vakalar yeniden patlıyor.

Biz buna rağmen aşının olumsuz etkilerini düşünerek, hem kendimizi hem de sevdiklerimizi riske atıyoruz.

Peki, aşı olmayarak, taşıyıcılıkla birden çok insana hastalığı bulaştırma ve Allah korusun ölümüne sebebiyet vermek daha ürkütücü değil mi?

Bundan daha kötü vicdansızlık olabilir mi?

Kendimizi düşünürken topluma bulaştırma riskini niye göz ardı ediyoruz?

Bu durum sadece İstanbul için böyle değildir.

Elbette, diğer kentlerimizde, belki de Bursa’da da randevu alıp aşı olmayanlarımız vardır.

Başkalarının haklarını gasp etmek buna denir.

Sırada aşılanmayı bekleyen onca insan varken, asla böylesi bir lüksümüz olmamalı.

Üstelik, bu lüks toplumu da riske atıyor. Sadece riske atmakla kalmıyor, devletin illeti ülkeden def etme çabalarını da sekteye uğratıyor.

Sıramız geldiyse, hele hele randevu aldıysak, aşıyı heba etmeyelim, gidip yaptıralım.

Kendi canımızı düşündüğümüz kadar, ülkemizi ve insanlarımızı da düşünmenin bir vicdani ve insani sorumluluk olduğunu unutmayalım.

Reyhan muhtarı yaşama veda etti

Bir süredir amansız hastalıkla mücadele ediyordu. Osmangazi ilçesine bağlı Reyhan Mahallesi Muhtarı İbrahim Koşener yakalandığı amansız hastalığa yenik düştü. Onu en son dernek kongresi öncesi adayların verdiği kahvaltıda görüp, konuşmuştuk.

Yaşama veda eden Muhtar Koşener dün toprağa verildi.

Bursa’nın en merkezi semtlerinden Reyhan’ın uzun yıllardır muhtarlığını yapan Koşener camianın da sevilen, sayılan isimlerindendi. Koşener’in vefatını Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Muhtarlar Derneği önceki dönem Başkanı İdris Aydın sosyal medya hesabından duyurdu.

Koşener’in vefatıyla birlikte önümüzdeki aylarda Rehyhan’daki mahalle muhtarlığı seçimlerinin yenilenmesi bekleniyor.

Koşener, mahallesinde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Koşener’i son yolculuğunda muhtar arkadaşları yalnız bırakmadı.

Emektar okullar elden geçiriliyor

Kırsal mahallelerdeki ilkokul binaları uzun yıllar köylerden yeni dehaların çıkmasına vesile oldular. Bugün o okullardan mezun olmuş yüz binlerce yetişmiş isim ülkemize kendi alanlarında hizmet ediyor.

Fotoğraf, 70’li yılların sonunda bizim de mezun olduğumuz Harmancık ilçemizden geldi.

İlçeye bağlı İshaklar Mahallesi’nin emektar ilkokul binası, taşımalı eğitim sonrası  kaderine terk edilmişti.
Şimdi o binanın çatısı Harmancık Belediyesi’nin malzeme desteğiyle yenileniyor.

İshaklar Mahalle Muhtarı Emre Oruç, Harmancık Belediye Başkanı Yılmaz Ataş ve Başkanvekili Serdar Yılmaz’dan aldığı destekle, okulun çatısını imece yöntemiyle yenilemeye başlamış.

Kırsaldaki bu yapılarımızı ne pahasına olursa olsun ayakta tutmalıyız.

Kim bilir, belki günün birinde ters göç başlar ve boşalan eski köylerimiz yeniden dolar. O vakit işte bu yapılar da ihtiyaç olacaktır.

Genç muhtarın çabasıyla elden geçirilen okulun iç ve dış kısımlarında da yenileme yapılması bekleniyor.

Kırsaldaki okul, cami, köy evi, kültür evi, gibi ortak yapıların yenilenmesini teşvik eden ve destekleyen Harmancık Belediye Başkanı Yılmaz Ataş’ı da kutlamak gerek. Bugün yenisini yapmaya kalksanız kim bilir, milyonlarca lira para harcamak gerekebilir.