Anımsıyoruz da… Dünyanın koronavirüsle tanıştığı ilk dönem olan mart-nisan aylarında hastalığa inanmayanlar vardı ve her şeyin senaryo görüyorlardı.

Özellikle…

Sosyal medyada yaşayan bu düşüncedekiler, önleme gerek olmadığını savunuyor, maskeye de karşı çıkıyorlardı.

Aylar geçti…

Virüs kendini kabul ettirdi ve varlığı artık tartışılmıyor.

Ne var ki…

Aynı düşünce bu kez de aşı ve ilaç karşıtlığı olarak sosyal medya mecralarında kendini göstermeye başladı.

Açık açık…

“Aşı olmayın” çağrıları yanında, koronavirüs hastalarına verilen Favicovir adlı ilacın kullanılmaması için kampanyalar başlatıyorlar.

Bu durumu…

AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi Dr. Mustafa Esgin’le görüştük. Düşüncesi de net:

“Böyle bir zamanda aşı ve ilaç karşıtlığı millete en büyük kötülük.”

Söylediği şu:

“Çok yakından tanıdığım ve ölümün eşiğinden dönen o kadar çok insan var ki, bu etkili tedaviler uygulanmasa ölümler daha fazla olacaktı.”

Şöyle devam etti:

“Enteresan bir şekilde aşı karşıtlığı yapılıp ilaca güvensizlik oluşturuluyor. Bu tür istifhamlar kimseye fayda sağlamaz. Covid-19 tedavisinde kullanılan Favicovir adlı ilaçtan ölüm yok. Üstelik yerli üretimi de başladı, 3 firmamız üretiyor şu anda.”

Ardından…

“O ilaç çok kıymetli” dedi ve aşıyla ilgili görüşlerini dile getirdi:

“Hangi aşı olursa olsun… Türk, Rus, Çin, ABD, Alman, hatta Brezilya… Hepsiyle ilgili gerekli tüm bilimsel testler yapılıyor. Yüzbinde 1 görülebilecek komplikasyonların ortaya çıkarılması için her ayrıntı üzerinde duruluyor. Kimse tedirgin olmasın.”

Sonrasında…

“Tek çıkış yolu aşı” dedi ve şunun altını çizdi:

“Vücudun savunma sistemini herhangi bir virüse karşı uyardığınız zaman savunma alarmı oluşuyor. Bu da bilimsel yol olan aşıyla gerçekleşiyor. Onun için aşı ve ilaç karşıtlarına prim vermeyelim. Başka seçenek yok.”

 

“Aşı olmasaydı ölümcül hastalıkları yenemezdik”

AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, sosyal medyadan yayılan aşı ve ilaç karşıtlığı konusunda şunları anımsattı:

“Ben ortopedi uzmanıyım. Yıllar önce çocuk felci hastalığı vardı ve vücuda etkileri oluyordu. Sadece bir damla aşıyla ortadan kalktı. Kızamıktan çocuklar ölüyordu, o da bitti. Tüberküloz ve verem mücadelesi aşıyla kazanıldı.”

Şunu ekledi:

“Aşı olmasaydı ölümcül hastalıkları yenemezdik.”

 

Bir ‘mezarlık fotoğrafı’ ile yaşanan korku bu kadar mı etkili olabilir?

Açıkçası… Pazar sabahı Olay’ın manşetini görünce biz de önce yadırgadık. Hamitler Mezarlığı’nda Covid’den vefatlar için açılan mezarları görmek, bir pazar sabahı için gerçekten moral bozucuydu.

Fakat…

Aylardır tüm uyarılara kulaklarını tıkayanlar için de sarsıcı etkiye gerek vardı.

Görüldü ki…

Bursa’da koronavirüsten vefat edenlerin defnedildiği tek mezarlık olan Hamitler’deki o özel bölümden yansıyan görüntü, yetkililerin yalvarmalarıyla yapamadıkları etkiyi yaptı, topluma yolun sonunu anımsatıp sarstı.

Nitekim…

2 gündür konuştuklarımız aynı gözlemi dile getiriyor:

“Araç sayısı azaldı, yollar bomboş kaldı. Her saat insan kalabalığı olan yerler tenhalaştı.”

Bazen…

Bir korku fotoğrafı daha etkili olabiliyormuş.

O fotoğrafı sayfada gerektiği gibi kullanan Olay Yazı İşleri’ndeki arkadaşlarımızı kutladık.

 

Bir sarsıcı fotoğraf da Samet’ten

 Haberlere İHA olarak imza atan İhlas Haber Ajansı Bursa Bürosu muhabirlerinden Samet Doğru’nun fotoğraf çekerken objektife ruh kattığını biliyorduk, İzmir depreminde Türkiye de öğrendi.

Vaka ve vefat sayılarının arttığı şu günlerde Hamitler Mezarlığı’ndan bir sarsıcı fotoğraf da Samet’ten geldi.

Özel kıyafetli görevliler ve aileyi temsilen birkaç kişi dışında definde yalnız kalmak da var.

 

Bursa’nın medya markası Olay Televizyonu haber kanalı olarak döndü

1995 yılında yayın hazırlığı yapılan günler dün gibi gözümüzün önünde. Kuruluşundan kapanışına kadar program yaptık, yayınlara konuk oldu.

Her seferinde, Olay gazetesi ve televizyonunun Bursa’nın medya markası olduğunu gördük.

Çünkü…

Türkiye’nin neresine gitsek gazetenin bilindiğini, televizyonun izlendiğini anladık. Avrupa kentleri ve Balkan ülkelerinde bile bu bilinirliğe rastladık.

1 Kasım 2019’da yayın yaşamına son verip ekranı karardığında çok üzülmüştük. Pazartesi sabahı eski bir dostla yeniden buluşmanın heyecanını yaşadık.

Olay Televizyonu haberciliğin fabrika ayarlarıyla birlikte geri döndü.

Tek fark…

Artık İstanbul’dan tüm Türkiye’yi hedefleyen yayın yapması.

Olay’ın kurucusu Cavit Çağlar yine farkını ortaya koydu, Bursa’nın medya markasını ulusal yayıncılık yarışına soktu.

Bu gurur Bursa’nın.

 

ASGD’nin tahliyesine çok üzüldük

1992’de kurulurken Erol Bilenser’den sonra 2 numaralı üyeydik. Tüzüğünü yazdık, İkinci Başkan olarak görev üstlendik, Anadolu örgütlenmesini yaptık.

Atatürk Stadyumu Kapalı Tribünü’nün karşısındaki ASGD Genel Merkezi için yerin dönemin Spor Bakanı olan Şükrü Erdem’den tahsisini sağladık.

İnşaat ve ofisteki malzemeyi ayrı bir dostun üstlendiği bina yıllarca Anadolu’daki spor gazetecilerinin merkezi oldu.

Millet Bahçesi için yıkım kararı alınıp tahliye edildiğini duyunca çok üzüldük.