Kıymetli okurlarım. Obezitenin kalp damar sistemi, nörolojik sistem başta olmak üzere bir çok dokumuzda sıkıntı yarattığı çok iyi bilinen bir gerçektir. Bir diğer acı gerçek de vücutta fazla yağ birikiminin tip 2 şeker hastalığına yol açmasıdır ki bu durum vücutta kan giden tüm hücreleri olumsuz etkilemektedir. Herkesin bildiği ancak herkesin uygulayamadığı bir gerçek ise kilo kontrolünün dengeli beslenme, iyi bir uyku düzeni ve egzersiz ile sağlanabileceği gerçeğidir.

Obezite ve Alzheimer hastalığı arasındaki ilişki konusunda son yapılan çalışmalar daha önceki benzeri çalışmaları desteklemektedir. Özellikle orta yaşlarda alınan kilolar Alzheimer Hastalığı’na yakalanma riskini arttırmaktadır. Tam tersine kilo vermek ise bu riski azaltabileceği gibi bilişsel gerilemeyi de durdurmaktadır. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada 1300 den fazla kişinin beyin taramalarında beynin gri maddesi incelendi. Obez olanlar ile olmayanlar karşılaştırıldı. Sonuçta obez bireylerin beyinlerinde aynı Alzheimer’da oluşan beyin dokusu kayıplarının varlığı gösterildi. Bu hastalıkta beyin dokusunda gri madde yerine işlevleri olmayan ve beyin fonksiyon bozukluklarına yol açan plaklar (cansız nedbe dokuları, adeta kuru yara kabukları giibi düşünülebilir) oluşmaktadır.

Bu konuda bir çok çalışma yapılan ABD’de önemli bir sorun olan Alzheimer Hastalığı’nda özellikle orta yaşta alınan kiloların daha büyük risk taşıdığı belirtilmektedir. Bundan yıllar önce karın bölgesinde yağ birikimi fazla olan kişilerin beyin MR larında beyin dokusunun küçüldüğü gözlemlenmiştir. Orta yaşlarda yağsız vücut kitlesi azalır, bunun sonucunda metabolizma hızı da azalır. Azalan kas dokusu hareket isteğini daha da azaltır. Tüm bunlar bir araya geldiğinde ise obezite kaçınılmaz bir durum olarak karşımıza çıkar. Bu bilgilerin ışığında ülkemizde de aynı sorunlarla karşılaşmama adına özellikle orta yaş obezitesi ile ciddi mücadele edilmesi gerekmektedir.

ŞEKER HASTALIĞINDA BULANIK GÖRME CİDDİ BİR İŞARET OLABİLİR

Şeker hastalığı zamanla kan damarlarını ve organlara giden sinir liflerini etkiler. Bu durum gözde başladığında ilk belirtlerden bir tanesi de bulanık görme olabilir. Göz merceğine sıvı sızması ve buranın şişmesi bulanık görmeye neden olabilir. Şeker düzeylerinin normale gelmesi sonucunda kısa bir müddet sonra bu durum düzelebilir. Ancak unutulmamalıdır ki özellikle kontrolsüz giden şeker hastalığında çok ciddi görme bozukluklarına neden olan göz hastalıkları ortaya çıkabilir (katarakt, diyabetik retinopati, glokom vb gibi). Bu durumlarda bulanık görme, göz önünde uçuşan cisimler, gece görme zorluğu, görme kaybı, bozuk görüş, görmede renklerin karışıklığı gibi durumlar çok ciddiye alınmalı ve ilk fırsatta öncelikle bir göz hekimine gidilerek durum değerlendirilmelidir.

YABAN MERSİNİ GRUBU MEYVELERİN YARARLARI

Blueberry grubu meyveler morumsu küçük boyutlu meyvelerdir. Yaban mersini, likapa gibi türleri vardır. Ülkemizde de Marmara, Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz’in yüksek rakımlı tepelerinde doğal olarak yetişir. Son zamanlarda zirai destekler ile üretimleri de yapılmaktadır.

Kalorileri düşük olmasına karşılık lif ve antioksidan açısından çok zengindirler. Bol vitamin içerirler. DNA hasarını önledikleri için kanserlerden korunmada çok etkili olduklarına dair bir çok tıbbi çalışma vardır. Kolesterolün oksitlenip damara oturmasını engellerler. Kan basıncını düşürücü etkileri vardır. Hafızayı güçlendirirler ve bu nedenle Alzheimer Hastalığının tedavisinde kullanan çeşitli klinikler vardır. Kan şekerini düşürücü etkiye sahiptirler. Yorucu egzersiz sonrası hasarlanan kasların tamirinde yararlıdırlar. İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ek olarak verildiklerinde tedavinin daha da başarılı olduğu görülmüştür.